17. Yüzyıl İtalya’sında yaşayan Giulia Tofana, kötü giden evliliklerinden çıkış yolu arayan kadınlara sattığı zehirler sayesinde ismini ‘tarihin en ünlü seri katilleri’ arasına yazdırdı.
‘Zehir kraliçesi’ olarak anılan kadının ‘Aqua Tofana’ (Tofana suyu) adını verdiği zehir, renksiz, tatsız bir sıvıydı, bu nedenle yemeklere ve içeceklere kolayca karıştırılabiliyordu. Tofana suyunun o yıllarda 600’den fazla kişinin ölümüne neden olduğu ve bunların çocuğunun eşlerinin zehirlediği adamlar olduğu iddia ediliyor.
Giulia Tofana, 16 Temmuz 1676’da idam edildi ancak ismi uzun yıllar sonra ABD seçimleri sonrası yeniden gündeme geldi…
ÜRKÜTÜCÜ TREND: MATGA
5 Kasım’da gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinde zafer bayrağını sallayan isim Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump oldu. Trump, salıncak eyaletlerin tamamını kazanarak nadir görülen bir başarıya imza atsa da bu zafer ülkedeki herkesi mutlu etmedi.
Hafta sonu farklı şehirlerde düzenlenen ‘Trump karşıtı’ protestolarda, kürtaj ve göçmen sorunu ön plana çıkan konular oldu. Kürtaj hakları nedeni ile Trump’ı sert sözlerle eleştiren ABD’li kadınlar bununla yetinmeyip sosyal medyada ürkütücü bir trend başlattı.
‘MATGA’ olarak nitelendirilen bu trendin açılımı ‘Make Aqua Tofana Great Again’ yani ‘Tofana suyunu yeniden harika yap’. Bu Trump’ın kampanya sürecinde kullandığı ‘Amerika’yı yeniden harika yap’ (Make Amerika Great Again) sloganına bir gönderme.
“BUNU ONLAR İSTEDİ”
Sosyal medyada kısa sürede büyük bir çılgınlığa dönüşen ‘MATGA’ akımına katılan kadınların X ve TikTok’ta yayınladıkları videolarda seri katil Giulia Tofana’ya göndermede bulundukları görülüyor.
Kadınlar çektikleri videolarda bir fincan çaya veya başka bir içeceğe bilinmeyen bir madde katarken gülerken poz veriyor ve içinde zehir olduğunu iddia ettikleri takılarını sergiliyor.
Çektiği videoya “Amerikalı kadınlara tavsiyem” başlığını veren bir kullanıcı ‘Bunu onlar istedi’ derken başka bir kullanıcı ‘Tofana suyu yapmak o kadar da zor değil’ mesajını paylaştı.
Ancak akıma katılmayan ve bunun açıkça bir tehdit ya da cinayet planı olduğunu belirterek videolara tepki gösteren kadınlar da var.
KÜRTAJ HAKKI SORUNU
Donald Trump’ın başkanlık döneminde ABD Yüksek Mahkemesi’ne atadığı üç hakim, 1973’te kürtajı anayasal hak kabul eden Rove v. Wade adlı kararın iptal edilmesinde kilit rol oynadı. Çoğunluğun muhafazakarlara geçtiği Yüksek Mahkemenin verdiği kararla kürtaj anayasal hak olmaktan çıkarıldı.
Üreme hakları meselesi Harris’in kampanyasında da başlıca unsurlardan biriydi. Trump’ın kendisi de eyaletlerin kendi kürtaj yasalarını yapma hakkı olması gerektiğini söylemiş ancak bu alanda tutarlı bir mesaj verememişti. Bu nedenle pek çok kişi Trump’ın ikinci döneminde ne yapacağını merak ediyor.
